Yeni Hayat
- turalsstories
- 31 Ara 2023
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 19 Mar
Sonunda herkes yerini almıştı ve konser başlamak üzereydi. Sade bir giriş yapan sanatçı, bestesi ile ilgili bilgi verip sözü müziğe çok hızlı bıraktı. Mimiklerinden eseri ile konuştuğunu anlayabiliyordum. Müzik bitip alkışlandıktan sonra yeni bir parça sonra bir tane daha derken gösteri herkesi hipnoz etmişti. Sonrasında olanlar ise olağan dışı idi. Bir yandan Fazıl Say’ı diğer yandan insanları izlerken bir şey fark ettim. Arenanın çeşitli bölgelerinde bazı insanların gözleri belli süreliğine kapanıyordu. Uyuyor gibilerdi… Sonra yakın çevremde de aynı olayı görünce, dinletiyi beraber izlediğim arkadaşıma noluyor böyle diye döndüğümde onun da gözleri kapalıydı. Biraz korkmaya başlamıştım. İnsan anlamadıklarından korkarmış deyimini ilk kez deneyimledim. Kendimi dışarıdan görene kadar bu reaksiyonum devam etmişti. Evet ben de uyuyordum ve kenardan kendimi izliyordum. Sahneden sanki bir mıknatıs saniyeler içinde beni havalandırarak kendine çekmeye başladı. Benim gibi bir grup insan daha piyanoya doğru uçuyordu. Tuşlara doğru yaklaştığımda bir anlık F. Say’a baktım. Hem herkese bakıyordu hem de kimseye bakmıyordu. Parmakları tuşlar arasında o kadar hızlı dolaşıyordu ki durmadan notalar yeni insanlarla dolup taşıyordu. Ve sıra bana gelmişti. Re tuşuna bastığı an kendimi aynı yerde oturup izlerken buldum. Çevreye bir göz gedirdim. Yüzlerdeki endişe ifadesi deniz dalgası gibi yerini tebessüme bırakıyordu. Bestekar önce müziği ile herkesi uyuttu. Sonra ruhlarımızı notaya çevirdi ve onlara dokunarak yeniden uyandırdı. Tüm seyircileri Yeni Hayat eserinin çatısı altında topladı.




Yorumlar